Bozkırın ikliminde aşklar naif ve güzel, kavuşmalar ise çetin ve neredeyse imkansızdır. Bundan en fazla nasibini alan ise Taner’dir. Çocukluk aşkı Dilek’in kasabadan ayrılışının üstünden yıllar geçmiş olsa da onu unutamamıştır. Bir gün ona kavuşabilmenin ümidiyle yaşayan Taner’in en büyük hayallerinden biri de yaptığı uçağı dünyaya tanıtmaktır.
Taner, amcaoğulları Veysel ve Ramazan’la birlikte ‘Altmış altı’ adını verdikleri uçaklarını bitirme aşamasına gelmişlerdir. Yakın zamanda başvurdukları havacılık şirketi Taner’e ulaşır ve üç gün sonra yaptıkları uçağı görmeye geleceklerini söyler. Bu haber amcaoğullarını çok sevindirir, ancak bir problemleri vardır. Uçağın testi sırasında motor yanmıştır ve havacılık şirketi gelene kadar yeni bir motor bulmaları gerekmektedir. Üstelik Gönül Dağı’ndan düşen taşlar da kasabanın yolunu kapatmıştır. Tüm bu gelişmeler Taner ve amcaoğullarının işlerini daha zorlaştırır. Sunum günü gelip çattığında yıllardır üzerinde çalıştıkları uçağı gösterebilecekler midir?
Aşkı en saf haliyle yaşayanların, hasreti bir ömür yüreğinde taşıyanların, kopmaz halatlarla bağlanmış dostlukların, birbirinden renkli hayatların iç içe geçtiği Gönül Dağı’nda masal gerçeğe dönüşecek ve Dilek umulmadık bir anda Taner’in karşısına çıkacaktır.
/
G
Gönül Dağı
Comments
Comments
Show Comments